Yazın bıraktığı izleri geride bırakıp cildinizi sonbahara hazırlayın: nazik peeling’lerden güçlü nemlendiricilere, antioksidanlardan retinoidlere uzanan bu rutinle yeni mevsime taze, sağlıklı ve ışıldayan bir ciltle adım atın.
Yazı: Sebile Ölmez
Yaz boyunca deniz, havuz, güneş ve şehir hayatının temposu derken cildimiz bolca macera yaşadı mı? Tamam, belki bazılarımız tatil yapamadık ama yine de o aşırı sinir bozucu sıcaklara maruz kaldık ve terledik değil mi? Artık doğa da tazelenmeye hazırlanırken, bizim de cildimize biraz şefkat göstermemizin zamanı geldi. Sonbahar, cildin yeniden toparlandığı, hasarların onarıldığı ve yeni mevsime güçlü bir bariyerle girildiği bir dönem. Rutinimizi tamamen değiştirmemiz gerekmiyor; ufak dokunuşlarla büyük fark yaratabiliriz. Cildimiz zaten bize yardımcı olmaya hazır.
1. Nazik Peeling ile Tazelenin
Sonbaharda peeling’i bırakmak büyük bir hata olur. Yazın bıraktığı matlık ve ölü hücre birikimi, cildi olduğundan daha yorgun gösterir. Yazın cildimiz daha nemli olsa da tatile gidildiyse ya da hafta sonu havuz deniz kaçamakları yapıldıysa cildinizin pul pul soyulduğuna eminiz. Ancak burada önemli olan, sert granüllerden uzak durmak ve nazik asitlerle hücre yenilenmesini desteklemek. Glycolic asit, eğer cildiniz çok hassassa mandelic asit veya lactic asit gibi daha hassas içerikler hem ölü hücreleri uzaklaştırır hem de cildin nem tutma kapasitesini artırır.



2. Nemlendiricileri Güçlendirin
Serin havayla birlikte nem oranı düşer, bu da ciltte kuruluk ve gerginlik yaratır. Yaz aylarında hafif jeller yeterli olurken, sonbaharda daha yoğun yapılı, bariyer onarıcı içeriklere yönelmek gerekir. B12, hyalüronik asit, polyglutamic asit, seramid ve niasinamid içeren ürünler bu geçiş sürecinde adeta kurtarıcıdır. PDRN içerikli serumlar da nemi hızlıca yerine koymak için güzel bir alternatif olacaktır.



3. Antioksidanlarla Fotohasarı Onarın
Güneşin izleri, bronzluğun solmasıyla birlikte daha çok fark edilmeye başlar; ufak lekeler, solgun görünüm ve ince çizgiler… Bu nedenle C vitamini ve E vitamini gibi antioksidanlar rutinin başrol oyuncusu olmalı. Düzenli kullanım, hem pigmentasyonu hafifletir hem de cilde daha aydınlık bir görünüm kazandırır. Elbette pigment konusuna da ayrı bir yazıda değineceğiz.



4. Retinoid ile Yenilenme Zamanı
Eğer yazın kullanıma ara verdiyseniz, sonbahar retinoidlere geri dönmek için en uygun mevsim. Retinol veya retinal gibi A vitamini türevleri, cildi yeniler, kolajen üretimini artırır ve yazın bıraktığı serbest radikal hasarıyla savaşır. Tabii, her zaman olduğu gibi düşük dozla başlamak ve cildi alıştırarak ilerlemek önemli. Cildi hassas olanlar veya retinolden çok daha fazla etki bekleyenler granactive retinoid kullanabilirler. Sentetik bir retinoid olan granactive retinoid cildi hızlı toparlamak için iyi bir alternatif.



5. Güneş Kremini Bırakmayın
Serin hava aldatıcı olabilir ama UV ışınları hâlâ iş başında. Bulutlu günlerde dahi güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin, UVA dört mevsim sinsi sinsi cildinize ulaşmaya devam ediyor. Hafif dokulu, nemlendirici özellikli SPF ürünleri hem günlük kullanım için ideal hem de makyaj altında rahatça uygulanabilir. Havalar serinlese dahi güneş kremi yenileme adımı hala birçoğumuz için geçerli. En azından gün ortasında bir kez güneş kremini yenileyin.



6. Profesyonel Destek Alın
Sonbahar, cilt uzmanından yardım almak için de harika bir dönem. Hafif kimyasal peelingler, nem aşıları veya leke tedavileri ile cildinizi kışa daha hazırlıklı hale getirebilirsiniz. Sonbahar, cildin toparlandığı ve yeniden parlamaya hazırlandığı bir geçiş mevsimi. Ufak ayarlamalarla, yazın bıraktığı yorgunluk izlerini silip daha sağlıklı, daha canlı bir görünüme kavuşmak mümkün. Unutmayın, cildiniz size teşekkür edecek.