Son zamanlarda parlak ve pürüzsüz cildin sırrı olarak trend olan kimyasal peelingi denemek istiyorsunuz, ancak hangi asit türü size uygun karar veremiyor musunuz? Bu yazıda sizin için bu karmaşaya açıklık getiriyoruz.
Yazı: Sebile Ölmez
Cİlt bakımında kafa karışıklığı yaşadığımız konulardan biri de “kimyasal peeling”. Kimyalasal peelingde kullanılan asit içeriklerinin hangisini ne amaçla kullanacağınmanız gerektiğini eminim ki arama motorlarında araştırdınız. Buna rağmen kafanız hala karışık mı? Bu yazı, soru işaretlerinizi giderecek.
BHA: Gözenek, Siyah Nokta
BHA (Beta Hydroxy Acid), yani bildiğimiz adıyla salisilik asit yağda çözündüğü için cildin yüzeyinde kalmaz, gözeneklerin içine girer ve orada çalışır. Gözeneklerin içerisindeki yağa çekilir, onu parçalar ölü derileri söker. Böylece komedon, akne veya siyah nokta oluşmasını önler.
Salisilik asit aspirinin kuzenidir. Hani daha önce sivilce üzerine aspirin basın lafını duydunuz ya, işte oradan geliyor bu bilgi. Salisilik asit sadece gözenekleri temizlemekle kalmaz, aynı zamanda iltihapları yatıştırır.
Eğer cildiniz hassas veya bariyeriniz zayıfsa, BHA biraz fazla gelebilir. İlk başta hafif karıncalanma normal, ama cildinizde soyulmaya gerçekleşirse durmak ve onarıcı ürünlere (nemlendirici, seramid ve hiyalüronik asit gibi) geçmek doğru olacaktır.
BHA Kimlere Göre?
– Yağlı, sivilceye meyilli ciltler
– Siyah nokta ve geniş gözenek problemi yaşayanlar.
BHA’yı (%2’se) haftada 2-3 kez kullanmak yeterli. Daha fazla kullanım ciltte kuruluk veya tahriş yaratabilir. Eğer temizleyicinizin içerisinde düşük oranda bir BHA varsa günlük veya günde bir kez kullanılabilir. Sabahları SPF kullanmayı unutmuyoruz.
AHA: Donuk/Mat Cilt, Cilt yenileme
AHA’lar (Alpha Hydroxy Acid) su bazlı asitlerdir, yani cildin yüzeyinde çalışır. Ölü derileri düşürüp alttan pırıl pırıl cilt hücrelerini ortaya çıkarmak için kullanılır. Bu da donuk cilti parlatır, eşitsiz renk tonunu düzenler, ince çizgileri yumuşatır.
AHA Ailesinin en çok kullanılanları:
Glikolik Asit: En hızlı çalışan AHA türüdür. Küçük moleküllü, cilde hızla diye nüfuz eder. Kolajen üretimini artırmaya yardım eder.
Laktik Asit: Daha nazik, hem peeling yapar hem nem tutar. Hassas ciltlerin favorisi.
Mandelik Asit: Bademden gelir, akne ve yaşlanma karşıtı olarak kullanılabilir. Özellikle hassas ve akneli ciltler için tercih edilir. Moleküler olarak çok büyük olduğu için cildi tahriş etmez. Özellikle rozacea olup Aha kullanamayanlar için de doktor kontorlüyle kullanılabilir. Mandelik asit diğer asit türlerinden çok farklıdır çünkü hem AHA gibi yüzeyde eksfoliasyon yapar, hem de BHA gibi gözeneklerdeki fazla sebumu azaltır. Mandelik asitli ürünler akne eğilimli ciltlerde daha pürüzsüz görünüm için (özellikle %5–10 arası) kullanılabilir.
Sitrik Asit: Sitrik asit narenciye meyvelerinden (limon, portakal, greyfurt, misket limonu) doğal olarak elde edilen bir bitkisel AHA’dır. Glikolik asit veya laktik asit kadar güçlü değildir. Nazikçe yüzeysel eksfoliasyon sağlar.Antioksidan etkilidir. Hücre DNA’sına hasar veren serbest radikalleri nötrolize eder. Siz onu fazla duymazsınız çünkü Kozmetik formülasyonlarda sitrik asit genellikle ürün pH’ını ayarlamak için kullanılır.
Malik Asit: Genelde diğer asitlere destek olarak kullanılır. Elma ve üzümlerden elde edilir. Glikolik aside göre daha büyük moleküllüdür, bu yüzden cilde daha yavaş ve nazik nüfuz eder. Yani yine hassas ciltler için çok daha kullanışlıdır. Donul cilt, cilt tonu eşitliği ve pürüzsüzlük için kullanılabilir. Ama aynı zamanda nem tutucudur. Hyaluronic asit gibi nemi ciltte tutmaya yardım eder. Özellikle kuru veya nem kaybı yaşayan ciltlerde ideal destek asitlerden biridir. Malik asit genellikle formüllerde yardımcı asit olarak kullanılır. Yani tek başına çok güçlü bir peeling etkisi yaratmaz ama glikolik veya laktik asitle birlikte kullanıldığında etkiyi dengeler, tahriş riskini azaltır. Bu yüzden karma ve hassas ciltler için “multiasit komplekslerinde” sık görülür. %5 altındaki düşük oranlarda günlük ürünlerde (tonik, serum, nemlendirici) güvenli kabul edilir. Daha yüksek oranlı ürünler haftada 1–2 defa kullanılmalıdır.
AHA Genel Olarak Ne İşe Yarar?
AHA’lar cildin yüzeyindeki ölü hücreleri bağlayan tutkalı çözer. Böylece cilt pürüzsüzleşir, renk tonu eşitlenir. AHA’lar cildi güneşe karşı hassas hale getirir. Bu nedenle akşam kullanılır ve gündüz mutlaka güneş kremi kullanılmalıdır.
PHA: Aşırı Hassas ölü deri soyucular ve nem tutucular
PHA (Polyhydroxy Acid). AHA’lara çok benzeyen ama molekülleri çok daha büyüktür, bu yüzden cilde yavaş yavaş işler. Yani hassas ciltler için risksiz bir parlatıcı diyebiliriz.
PHA Ailesi
Gluconolactone: Hem peeling yapar hem cildi nemlendirir. Gluconolactone şeker türevi doğal bir asittir ve meyve, bal gibi kaynaklardan elde edilir. Cilt bakımında PHA (Polyhydroxy Acid) sınıfına girer, yani hem ölü deri arındırıcı hem de nem tutucu özellik gösterir. PHA’ların molekül yapısı büyük olduğu için cilde yavaş ve yüzeysel nüfuz eder. Gluconolactone’un farkı, nem tutmasıdır. Yoğun nem tutarak cildi nemlendirir. Aynı zamanda antioksidandır. Yani eksfoliasyon yaparken cilt dolgun ve nemli kalır. Ayrıca epidermisteki lipid tabakasını destekleyerek nem bariyerini güçlendirir. Bu da uzun vadede daha dayanıklı ve daha az tahrişe yatkın cilt demektir. Yapılan çalışmalarda AHA kadar etkili olduğu görülmüştür. Bu da onu benzersiz kılar.
Lactobionic Acid: Cilt bariyerini güçlendirir, antioksidanla doludur. Lactobionic Asit (Lactobionic Acid), PHA (Polyhydroxy Acid) ailesinin en güçlü ama en yumuşak üyelerinden biridir. Derin etki, sıfır tahriş diye özetlenebilir. Lactobionic asit, süt şekeri (laktoz) ile glukonik asidin birleşiminden oluşan bir PHA’dır. Molekülü oldukça büyüktür, bu yüzden cilde yavaş ve nazik şekilde nüfuz eder. Bu özellik, onu hassas, rosacea eğilimli, egzamalı veya bariyeri zayıf ciltler için en güvenli asitlerden biri haline getirir. Bu asit, yapısındaki çok sayıda hidroksil (–OH) grubu sayesinde suyu mıknatıs gibi çeker.
Yani hem nemlendirici hem de peeling etkisi gösterir. Cildin transepidermal su kaybını azaltır ve nem bariyerini destekler. Bu nedenle lactobionic asit içeren ürünler genellikle “nem maskesi etkili” peelinglerdir.
Peki yine büyük moleküllü ve nem tutma özelliği olan Gluconolactonedan farkı nedir? Lactobionic asit en büyük moleküllü olan ve en yüksek nem tutma kabiliyetine sahip olandır. Hatta su tutma kapasitesi nemlendirici kadardır. Yani nem kaybını önler. Gluconolactoneun tahriş ittimali çok çok düşüktür, Lactobionic’te ise neredeyse sıfırdır. Bu nedenle rosacea, egzama veya post-peeling hassasiyeti yaşayan kişilerde kızarıklığı ve yanma hissini azaltıcı etkileri olabilir. Bu cilt sorununa sahip olanlar elbette kullanmadan önce mutlaka bir dermatoloğa görünmelidir. Güneş hassasiyeti ise ikisinde de düşüktür. Yani gündüz kullanılabilir.
Hangi Asit Sana Göre?
Yağlı, sivilceli cilt: BHA Gözenekleri derinlemesine temizler, sebumu dengeler. Kuru, mat cilt: AHA + PHA dönüşümlü olarak kullanılaiblir. Ölü deriyi atar, ışıltı ve pürüzsüzlük katar. PHA ile nemlendirir. Hassas, kızarık cilt: PHA Nazikçe yeniler, nemlendirir, tahrişi önler. Karma cilt AHA + BHA: Haftada 1 dönüşümlü kullanabilirsiniz.
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN:
1. Düşük dozla başlayın: %0.5-1 BHA veya %5 AHA ile giriş yapın.
2. Yavaş yavaş artırın Haftada 1-2 kez yeter, cildiniz alışsın.
3. Nemlendiriciyi unutmayın: Asit sonrası cildiniz susuz kalabilir, bol nemle destekleyin.
4. SPF’siz asla:Güneş kremi olmadan cilt bakım rutini asla ama asla olmaz!
5. Cildinizi dinleyin: Hafif karıncalanma olabilir, ama yanma veya pullanma varsa hemen bırakın. Kısa süreli temas yöntemi yani 5-10 dk gibi ciltte tutup yıkayarak cildinizi alıştırmayı deneyebilirsiniz. Her gün süreyi artırmayı unutmayın.
Cilt bakımı bir maraton değildir. Acele etmeyin, cildinizi dinleyin, küçük adımlarla ilerleyin.