Anasayfa Kültür & SanatKokudan Belleğe: İstanbul’da Kaçırılmaması Gereken Sergi Rotaları
90'lardan Beri HALI'dayız

Kokudan Belleğe: İstanbul’da Kaçırılmaması Gereken Sergi Rotaları

tarafından Hüma Kaya

İstanbul’un kış sezonunda öne çıkan sergiler, duyularla belleğin, arşivle güncel yorumların ve kişisel anlatılarla kolektif hafızanın buluştuğu kapsamlı bir keşif alanı sunuyor.

Yazı: Dença Çoturoğlu

Aralık ayı İstanbul’da kültür sanat sezonunun en yoğun dönemlerinden birine dönüşüyor. Kokunun hafızayla kurduğu bağdan rüya ile gerçeklik arasındaki ince çizgiye, arşivlerin hatırlattığı toplumsal izlerden sinemanın karanlık perdelerine uzanan bu sezon; galerilerde duyusal, düşünsel ve tarihsel bir yolculuk sunuyor. Şehrin dört bir yanındaki bu sergiler, yalnızca sanatın bugüne ne söylediğini değil, geçmişle kurduğu ilişkiyi de görünür kılıyor.

Karşılaşmanın Meyveleri

Tarih & Mekân: 17 Kasım 2025 – 31 Ocak 2026, Institut français Türkiye (İstiklal Caddesi, Beyoğlu)

Doğa, koku, müzik ve dans arasında kurulan duyusal bir köprü yaratan sergi aynı zamanda bir deneyim alanı sunuyor. Küratörlüğünü ve düzenleyiciliğini üstlenen Giulio Giorgi & Nez ikilisi, bitkiler ve kokular aracılığıyla insanın doğayla olan bağını yeniden yorumluyor. Sergi alanı, bahçesi ve herbaryumları ile ziyaretçisini hem gözle hem burunla algılayacağı, alışılmışın dışında bir dünyaya davet ediyor. Ziyaretçiler miras ile deneyimin, bilim ile sanatın iç içe geçtiği bu ortamda, kokunun ve bitkinin sessiz diline kulak veriyor.

Nowhere I Belong

Tarih & Mekân: 20 Kasım – 20 Aralık 2025, x-ist Gümüşsuyu

Sanatçı Dolce Paganne bu sergide, gerçeklik ile rüya, bilinç ile bilinçdışı arasında silinen sınırları tuvale taşıyor. “Nowhere I Belong” “Hiçbir Yere Ait Değilim” diyen ama tüm renkliliği, travmaları, umutları içinde barındıran bir iç âlem. Pastel ve renkli karışımlarla oluşturulmuş resimler, izleyiciyi rahatsız ederek düşündüren imgelerle dolu. Bu sergi, yalnızca bakmak için değil; hissetmek ve sorgulamak için bir davet.

90’lardan Beri Halı’dayız

Tarih & Mekân: 19 Eylül 2025 – 1 Mart 2026, SALT Beyoğlu

1990’lardan itibaren sanat, eğitim ve toplumsal belleği halı dokuma atölyeleri aracılığıyla yeniden tanımlayan deneyimin izlerini süren bu sergi, gündelik hayat ile sanat arasındaki sınırları sorgulatıyor. Halı, yalnızca bir nesne değil; kolektif hafıza, kuşaklar arası bağ ve mekâna dair bir düşünme biçiminin taşıyıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Farklı kuşaklardan sanatçıların üretimleri, arşiv materyalleri ve tanıklıklarla zenginleşen bu seçki; geçmişi, emeği ve dayanışmayı birlikte hatırlatıyor.

Karanlık Dünya

Tarih & Mekân: 23 Temmuz – 21 Aralık 2025, SALT Galata

Adeta kaybolmuş bir filmin gölgelerinde şekillenmiş bir hafıza araştırması olarak karşımıza çıkan sergi; 1950’ler Türkiye’sinde bir sinema filmi üzerinden şekillenen toplumsal, kültürel ve ideolojik çatışmaları belgeler, video-enstalasyonlar ve arşiv materyalleriyle gözler önüne seriyor. Mike Bode & Caner Yalçın’ın küratörlüğündeki “Karanlık Dünya”, hem sinemaya hem toplumsal belleğe, unutuşa ve sansüre dair sorgulayıcı bir alan ile izleyiciyi, belirsizliklerle dolu bir geçmişin izini sürmeye davet ediyor.

Bunları da beğenebilirsiniz